Manifatura, birçok çift de dahil olmak üzere birçok insan için tercih edilen iletişim aracı haline geldi, ancak konuşmadan konuşmanın rahatlığı hattın aşağısında sorunlara yol açabilir mi?
Brigham Young Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından 276 genç yetişkinin yer aldığı yeni bir araştırma yapıldı. Mesajlaşmanın bir ilişkide ciddi yanlış iletişimlere nasıl yol açabileceğini anlamak istediler.
Metinlerde, genellikle bir kişinin bağlamı ve anlamı, yanlış yorumlama yoluyla kaybolabilir. Lider araştırmacılar Lori Schade ve Jonathan Sandberg, sürekli mesajlaşma veya sosyal medya aracılığıyla bağlantı kuran çiftlerin bu tür sorunlara daha duyarlı olduğunu buldu.
Bulgularına göre, kadınların metin yoluyla karar verme ve hatta özür gibi daha önemli iletişim için kullanma olasılıkları daha yüksek.
Erkeklerin çok fazla mesajlaşmayı daha düşük kaliteli bir ilişkiyle ilişkilendirdiği bulundu.
“Sürekli mesaj atan çiftler
yanlış iletişime daha yatkındır.”
Mesajlaşmanın da sık sık kullanan çiftler arasında düzenli kopukluklara neden olduğu tespit edildi.
Sevgiyi ifade eden olumlu mesajların, gönderen veya alan her iki ortak için de olumlu bir yanıt ortaya çıkardığı görüldü.
Çalışmaya katılan her katılımcı, evli ve nişanlı bazı denekler de dahil olmak üzere, o sırada ciddi bir ilişki içindeydi.
Her bir ortaktan ilişkileri ve bu ilişkilerdeki iletişim araçları hakkında anket doldurmaları istendi.
Grubun yüzde 82’sinin günde birkaç kez karşılıklı mesaj alışverişi yaptığı tespit edildi. Bununla birlikte, bu uygulamanın, mesajlaşma yoluyla tartışıldığında daha ciddi sorunları düzenli olarak karmaşıklaştırdığı bulundu.
Sandberg, “Hayal kırıklığına ve gerçeklik testine tepki yüz yüze daha hızlı gerçekleşir.” Dedi. “Mesajlaşmada bir darlık var ve görmen gereken bir insanın genişliğini göremiyorsun.”